Bir marka yaratılırken ilk aşama ona bir isim bulmak, sonra güzel bir logo yapmak, sağlam görseller kurgulamak, iyi bir öykü yazmak ve tabii ki tüm stratejiyi o öyküye bağlı kalarak kurgulamak gerekir.
Ancak bana göre bunlardan da önce bir adım var. Önsezi.
Her iyi markanın hikayesi ya uzun yıllara, ya çok iyi bir fikre, ya da çok mucizevi tesadüfe dayanır. Sonsuz bütçeler ile yapılan reklam kampanyaları, en iyi ajanslar ile çalışmak, nerede bir üst düzey medya yöneticisi varsa tanımak vs. asla tek başına yeterli olmayacaktır. İşte önsezi burada devreye girer.
Henüz fikir aşamasında güvenebileceğiniz tek şeydir, önsezi.
Bilmediğiniz bir yolda giderken, sağdan mı yoksa soldan mı gideceğinize, elinizde hiç bir yardımcı cihaz, harita olmadan verdiğiniz karardır bu. Ben ise çevredeki değişkenleri gözlemleyerek bu kararı vermenizde yardımcı olabilirim. Daha doğrusu şöyle ifade etmeli, eğer mümkünse bu aşamada yol arkadaşınız olmak isterim.
Çünkü yolun sizi götüreceği yeri seçmek, aslında bir zincirleme reaksiyonun ilk aşamasıdır. Hayatınızı düşünün, şu tarihte şurada olmasaydım şu kişi ile tanışmayacaktım, şu an belki de çok başka bir yerdeydim dediğiniz hiç olmadı mı?
İşin özü, varsa bir fikriniz, önce ona bir yol seçmek gerekir.