top-image

Türkiye’de gerçekten çok iyi ajanslar var. Bunların birçoğu konusunda iyi eğitim görmüş tasarımcılar, metin yazarları ve sanat yönetmenleri barındırıyor. Son yıllarda reklamcılığa olan ilgi arttıkça, üniversitelerde bu alana dair bir çok bölüm hatta fakülte açıldı. Bunun yanında üniversite öğrenimini çoktan tamamlamış, sonradan bu işte yeteneği olduğunu fark edip çeşitli kurslara giden ve kendini geliştiren binlerce insan mevcut. Bu kadar işgücü arasında aradığınızı bulamıyorsanız bunun farklı nedenleri olabilir.

İşin içinde olmak tabii ki ayrı bir avantaj getiriyor. Hem bir ajans yöneticisi olarak, hem de müşterileri için farklı ajanslar ile iletişim halinde olan biri olarak her iki tarafa dair eksikleri, olumlu olumsuz tarafları, zayıf yanları, güçlü yanları, fırsatları görme şansı elde ettim.

Şimdi de bunu marka danışmanlığı hizmeti verdiğim müşterilerimin pazarlama süreçlerini daha verimli hale getirmek için bir arabulucu haline gelerek kullanıyorum.

AJANSINIZ İLE AYNI DİLİ KONUŞABİLİYOR MUSUNUZ?

İlk soru bu. Bu işlerde, frekansın tutmadığı bir ekiple iş yapmak, aynı şekilde motivasyonu yüksek tutacak ve heyecana ortak olacak bir işveren ile çalışmamak büyük bir sorun olabilir. Derhal müdahale edilmeli ya da birtakım şeyler değiştirilmelidir. Frekansı tutturamıyorsanız bir arabulucu deneyin…

Ne İSTEDİĞİNİZİ, ne BEKLEDİĞİNİZİ anladıklarından EMİN MİSİNİZ? Doğru ANLATABİLDİĞİNİZDEN EMİN MİSİNİZ?

Ajans’a beklentilerinizi iletirken, onların anladığı dilden konuşabilmek önemlidir. Ne kadar iyi olursa olsun, verdiğinizden daha fazlasını almanız imkansızdır. Kreatif işlerde çalışan insanlar, rahat iletişim ve yüksek motivasyon sağlanabilmesi oranında verimli olabilirler.

Ajansınızdan YETERİ kadar VERİM ALABİLİYOR musunuz?

Belki ajansınız çok iyi ama siz bunu iyi değerlendiremiyorsunuz, ya da siz çok iyi anlatıyorsunuz fakat onların dilinden değil…Eğer ajansınız ile sorun yaşıyor, verim alamıyorsanız, bir arabulucu deneyin…

Onların ÖNÜNDEKİ en BÜYÜK engel OLABİLİR MİSİNİZ?

Müşterilerin bilmediği şey, aslında en büyük rakiplerinin kendileri olduklarıdır. İşte bunu objektif bir şekilde yazmıyorum. Tamamen subjektif ve tamamen tecrübe ile sabit olan bu konu, aslında en önemli soru işaretidir. Halihazırda sizi bir adım öteye taşıması için çalıştığınız ajans, belki de size takıldığı için öteye gidemiyordur. Bunu aşmanın yolu ne mi?

Bir arabulucu deneyin…

Pazarlama SÜREÇLERİNİN ne kadarına DAHİL EDİYORSUNUZ?

Reklam ajansları bilgi ile beslenir, ürünü de yaratıcılıktır. Onlara ne kadar çok bilgi verirseniz, onları pazarlama sürecinin ne kadarına dahil ederseniz o kadar dönüş alırsınız. Örneğin bir yurtdışı fuarı düzenliyorsanız oraya ilk götürmeniz gereken kişi, o fuar üzerinde çalışan ajans personeli ya da yetkilisidir. Çünkü yalnızca işi hayata getiren kişi insanların ona olan duygusal tepkisine bakacaktır. Onun için önemli olan standınıza kaç kişinin girdiği değil, girenlerin tepkileridir. Kişi sayısı ikinci plandadır.

Bu yüzden ajansı sürece, onlar ile aynı dili konuşan bir arabulucu ile dahil edin.

Son kararı tek başınıza mı verİyorsunuz?

Muhtemelen evet. Yapmayın. Son kararı veren bir ekip olsun. Ve bu ekibin içinde, işin kreatif kısmı, piyasa tarafı, mümkünse hedef kitle tarafı ve bağımsız bir bakış açısı olsun. Böylelikle daha rasyonel bir sonuç elde edeceksiniz. İşinde yetkin, kararlı bireylerden seçeceğiniz bu ekip, gelen logo alternatifleri arasından seçmesi için şirketinizde çalışan onlarca belki yüzlerce, işle hiç ilgisi olmayan, buna hevesi de olmayan kişilerin görüşlerinden çok daha sağlıklı bir sonuç verecektir.

Arabulucunuz objektif olsun…

Ajansınıza yeterİ kadar sorumluluk YÜKLEYEBİLİYOR musunuz?

Kimi ajanslar bundan çekinirler, ancak kimileri buna balıklama atlarlar. Çünkü sorumluluk onlarda demek, hayal ettiklerini gerçekleştirmek demek. İnsan hayal ederek, hevesle yaptığı işlerde kolay kolay gol yemez. Sorumluluk yükleyemiyorsanız;

Bir arabulucu deneyin…

Ajans BEKLENTİLERİNİN ÖTESİNE geÇmek YERİNE dıŞına mı taŞıyor?

Olabilir. Burada yukarıdaki süreçleri objektif bir şekilde değerlendirmek gerekir. Eğer tüm kriterler reklamveren tarafında olması gerektiği gibi uygulanmış ve netice alınamamışsa yapılacak şey basittir. Başka bir ajans bulmak. Burada değerlendirme yapmak, ajans ile görüşmeleri sağlamak ve yeni bir ajans aramak gibi zahmetli işler devreye giriyor.

Bu süreci iyi yönetmek için bir arabulucu deneyin.

Not: Marka danışmanlığı verdiğim firmalar, eşgüdümlü olarak hem danışmanlık hizmetini benden alıp hem de reklam anlaşmasını MAE reklam ile imzalamamışlar ise, halihazırdaki ajansın değişmesi gerektiğinde MAE Reklam ajansı teklif vermemektedir.

MAE Reklam Ajansı’nın işe talip olmasının tek yolu, firmanın değiştirmesi gereken bir ajansı olmamasıdır. Zira etik olarak bunu doğru bulmuyorum. Ancak tabii ki firma kendi iradesi ile ajans değiştirmek istiyor ise, MAE ile çalışmak için benden danışmanlık hizmeti almıyor olması gerekmekte.